Basketbol Tarihçesi
Basketbol tutkunları için oyunun tarihçesini bilmek de önemli ve eğlencelidir. Türkiye basketbol takımlarını takip ediyorsanız basketbol tarihine de merakınız var demektir. Bu spor dalına karşı yeni yeni ilgi duymaya başladıysanız, tarihçesine bir göz atmanızda fayda var. Basketbol tarihçesi hakkında merak ettiklerinizi sizler için derledik! İşte, basketbolun ortaya çıkış hikayesi!
Basketbolu Kim Buldu?
Basketbol oyunu, Kanadalı James Naismith tarafından 1891’in Aralık ayında ortaya atıldı. Naismith, Springfield’daki YMCA eğitim okulunda beden eğitimi öğretmenliği yapıyordu. Yeni açılan YMCA merkezlerinde eğitmen olmaları için gençleri yetiştiriyordu. Dr. Naismith, New England şehrindeki soğuk hava koşullarının futbol ve beyzbol gibi açık hava sporlarını engellemesi üzerine, derslerin keyifsiz bir hal aldığını fark etti. Spor salonundaki sınırlı aktiviteler, derslerin huzursuz ve keyifsiz şekilde işlenmesine neden oluyordu. Sürekli jimnastik yapmaktan sıkılan öğrenciler için Dr. Naismith ve arkadaşları başka çözüm yolları aramaya başladılar.
Bir fakülte toplantısı sırasında Dr. Naismtih, yeni bir salon sporu icat edilmesi gerektiğini önerdi. YMCA okulunda beden eğitimi müdürü olan Dr. Luther Gulick, bu fikri beğendi. Ardından salon oyunu için bir liste hazırladı. Oyunun rekabetçi olması, beceri gerektirmesi, tüm vücudu çalıştırması ve çok sert olmaması gerektiğini belirledi. Herkesten böyle bir oyunu icat etmeye yönelik bir rapor hazırlamalarını ve sonraki toplantıda sunmalarını istedi. Ancak teklif unutuldu ve bir süre rafa kaldırıldı.
Basketbolun İcadı
Basketbol tarihçesi açısından diğer önemli bilgilerden söz edelim. Projenin son teslim tarihi yaklaşırken Dr. Naismith, yeni bir top oyunu icat etmeye kararlıydı. İlk olarak top seçimini belirledi. Yumuşak bir formda olduğundan dolayı futbol topunu kullanmayı seçti. Sınıfın içinde ayakla top oynanması sonucunda camların kırıldığını deneyimlemişti. Bu nedenle oyuncuların topu elle tutmasını istedi. Futboldaki şiddetin çoğunun topa koşmaktan kaynaklandığını belirleyerek, oyuncuların topu tutarken hareketsiz kalması gerektiğini düşündü. Hareket için tek koşul, topu fırlatmaktı. Ayrıca, açık hava sporunda şiddetin, kaleye yakınlaştıkça yoğun olduğunu da biliyordu. Bu nedenle, oyunculardan daha yüksek bir alana, topun atılacağı bir sepet yerleştirmeyi planladı. Projenin son teslim gününde Dr. Naismith, sınıfın oynayacağı ve isminin basketbol olduğu bir oyun icat etmiş oldu. İsim önerisi ise bir öğrencisinden gelmişti.
Basketbolda 13 Kural
Basketbol tarihçesi için 13 kural da oldukça önemlidir. Dr. Naismith, yeni oyunu sınıfa sunmadan önce on üç kuralı da geliştirdi. Bunlar:
- Top, bir veya iki elle herhangi bir yöne fırlatılabilir.
- Top, bir veya iki elle herhangi bir yöne vurulabilir, fakat asla yumrukla topa vurulmaz.
- Bir oyuncu topla birlikte koşamaz. Oyuncu, onu yakaladığı noktadan fırlatmalıdır.
- Top ellerin içinde veya arasında tutulmalıdır. Kollar veya vücudun herhangi bir yeri topu tutmak için kullanılmamalıdır.
- Rakip oyuncuya hiçbir şekilde omuz atma, tutma, itme, düşürme veya vurma gibi davranışlar sergilenemez.
- Topa yumrukla vurmak faul sayılır.
- Taraflardan birisi arka arkaya üç defa faul yaparsa, rakip için bir sayı eklenecektir.
- Kaleyi savunanların kaleye dokunmaması şartıyla, top yerden sepete atıldığında sayı eklenecektir.
- Top saha dışına çıktığında sahaya atılacak ve topa ilk dokunan kişi tarafından oyuna sürülecektir.
- Hakem faulleri not edecek ve arka arkaya üç faul olduğu zaman diğer hakemi bilgilendirecektir.
- Hakem, topun ne zaman oyunda, saha içinde, hangi tarafta olduğuna karar verecek ve zamanı yönetecektir.
- Zaman, aralarında beş dakika dinlenme olacak şekilde on beş dakikalık iki yarıdan oluşacaktır.
- Maç süresi içinde en çok sayı atan takım, oyunun kazananı olacaktır.